AKP liderliğindeki cumhur ittifakı seçimi kaybetme korkusu yaşıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu nedenle Kürt-İslamcı Hüda Par’dan cumhur ittifakına katılmasını istiyor.
Die deutschsprachige Version finden Sie hier.
Viyana/Ankara | Türkiye’de 14 Mayıs’ta cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri yapılacak. AKP ve MHP koalisyonu, anketlerdeki düşük oy oranları karşısında çaresizce birtakım önlemlere başvuruyor. Öyle ki Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kürt-İslamcı mikro parti Hüda Par’ı (Hür Dava Partisi) Cumhur İttifakı’na katılmaya davet etti.
Siyasi kısa devre
Hüda Par Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ocak ayında Erdoğan ile Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda bir araya gelmişti. Yapıcıoğlu, 11 Mart Cumartesi günü yapılan parti toplantısının ardından Hüda Par’ın cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan’a destek vereceğini açıkladı.
13 Mart Pazartesi günü üst düzey AKP temsilcileri, yaklaşan parlamento seçimlerinde yürütülecek ortak çalışmayı görüşmek üzere Hüda Par’ın parti genel merkezini ziyaret etti. Özellikle Hüda Par, yüzde yedi engelini birlikte aşmak amacıyla “Cumhur İttifakı”na katılmaya davet edildi.
Hüda Par 2018’deki son seçimde sadece yüzde 0,3 oy alabilmişti. Cumhur İttifakı’nda şu ana kadar iktidardaki AKP ve MHP’nin yanı sıra BBP (“Büyük Birlik Partisi”) de yer alıyor. Erdoğan’ın en küçük parti olan Hüda Par’a yönelik panik halindeki yaklaşımı, seçim başarısına olan güveninin azaldığını bir kez daha gösteriyor. Muhalefetin yorumları da buna paralel olarak alaycı oldu.
Hizbullah’ın kanlı tarihi
Hüda Par birçok kişi tarafından eski Hizbullah’ın (“Allah’ın Partisi”) genişletilmiş siyasi kolu olarak görülüyor. Hizbullah, 1980’lerden itibaren İran modeline dayalı bağımsız bir İslam devleti kurmak isteyen Türkiye’deki Kürt Sünni İslamcı bir örgüttü (Lübnan Hizbullah’ı ile karıştırılmamalıdır!). 1990’larda, çoğunlukla sözde ve gerçek PKK üyelerini, daha sonra da Nurcuları (“Işığın Takipçileri”) hedef alan yüzlerce siyasi cinayet işlediler.
“Hizbulkontra”
Hizbullah’ın Türk güvenlik teşkilatının bazı bölümleriyle ya da “derin devlet” ile iş birliği yaptığına artık kesin gözüyle bakılıyor. Devletin “Hizbulkontra” aracılığıyla PKK ile mücadele etmesinin yanı sıra, “derin devlet”in bazı bölümlerinin de bu yolla hoşlanılmayan kişilerden kurtulabildiği düşünülüyor. Hizbullah, birçok kişinin yanı sıra, 1992’de dönemin Diyarbakır Emniyet Müdürü ve DEP milletvekili Mehmet Sincar’a suikast düzenledi.
Aynı yıl, lider Hüseyin Velioğlu’nu ifşa eden ve Diyarbakır çevik kuvvet polisinin Hizbullah üyelerini eğittiğini ortaya çıkaran gazeteci Halit Güngen’e suikast düzenlediler. “Gerçek” gazetesinin yazarı Namık Tarancı da 1992’de devletin Hizbullah’la ilişkisi hakkında haber yaptığı için vurularak öldürüldü. “Özgür Gündem” muhabiri Hafız Akdemir de Hizbullah’ı eleştiren bir yazısı nedeniyle öldürüldü. Müslüman feminist yazar Konca Kuriş de Hizbullah tarafından kaçırıldı, haftalarca işkence gördükten sonra öldürüldü.
1990’ların sonunda yüzlerce Hizbullah üyesi tutuklandı. Liderleri Velioğlu Ocak 2000’de polisle girdiği silahlı çatışmada öldürüldü. Velioğlu’nun iki yardımcısı sağ olarak yakalandı ve diğerleri gibi cezaevine gönderildi. Böylece örgüt nihayet dağılmış oldu. On yıl hapis yattıktan sonra 2011 yılında 23 mahkûm hüküm giymeden serbest bırakıldığı için şu anda hiçbiri artık hapiste değil. 2012 yılının sonunda, yine Kürt sorununu çözme iddiasıyla Hüda Par kuruldu. Kurucu Başkan Mehmet Hüseyin Yılmaz geçmişte birçok Hizbullah üyesinin avukatlığını yapmıştı.
Eski üst düzey istihbarat yetkilisinden uyarı
Bu çerçevede, MİT eski müsteşar yardımcısı Cevat Öneş, Cumhur İttifakı’nın Hüda Par ile birleşmesine karşı uyarıda bulunmuş ve Hizbullah’ı karanlık bir geçmişe sahip bir örgüt olarak tanımladı. Ayrıca bir röportajında korku ve otosansür ortamı yaratılmaya çalışılmasını eleştirdi.
Mahkeme kararı raporlamayı engelliyor
14 Mart’ta İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği, Hüda Par ve Hizbullah ile bağlantıları hakkındaki 47 makale ve sosyal medya paylaşımına erişimin engellenmesine karar verdi. Mahkeme, yazıların Hüda Par Genel Başkanı Yapıcıoğlu’nun da aralarında bulunduğu davacıların kişilik haklarını ihlal ettiğine ve siyasi itibarlarına zarar verdiğine hükmetti. Yazıları yayınlayan medya kuruluşları arasında “BirGün”, “T24”, “TELE1”, “Yeniçağ”, “Medyascope” ve “Euronews” yer alıyor.
Kapak Resmi: ADEM ALTAN / AFP / picturedesk.com