Donnerstag, April 18, 2024

Türk hükümetinin başarısızlığı felaket sonrası halkta öfkeye neden oldu

Türkiye-Suriye sınır bölgesinde yaşanan deprem felaketinin ardından her geçen gün umutlar azalıyor. Azalan umutlar yerini öfkeye bırakıyor. Çünkü Türk inşaat sektörü geçmişte yolsuzlukların yuvası olmuştu.

Hier geht es zur deutschsprachigen Version.

Viyana/Kahramanmaraş | 06 Şubat’ta Türkiye-Suriye sınır bölgesinde meydana gelen depremlerden bir hafta sonra kurtarma çalışmaları yavaş yavaş sona eriyor. Enkaz altında sağ kalanları kurtarma umudunun birçok yerde öfkeye dönüştüğü bildiriliyor. Güvenlik durumu zaman zaman o kadar sorunlu bir hal aldı ki, yiyecek ve su sıkıntısı nedeniyle marketler yağmalanmaya başlanınca arama-kurtarma ekipleri çalışmalarına ara vermek zorunda kaldı.

Arama-kurtarma çalışmalarının yetersizliği

Meydana gelen iki depremin merkez üsleri olan Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerine ve depremden en çok etkilen illerden biri olan Adıyaman ve Hatay’a ilk etapta neredeyse hiç arama-kurtarma ekibi gönderilmedi. Bu durum yöre halkını depremzedeleri çıplak elle ya da Adıyaman’da olduğu gibi özel olarak organize edilmiş kepçelerle aramak zorunda bıraktı. Enkaz altında mahsur kalanlar için ölümcül olabilecek amatör hatalar yapma korkusu büyüktü, ancak yine de sevdiklerine duydukları endişe ağır basıyordu.

Kahramanmaraş’ta, AFAD afet yönetim ajansı personeli, polis koruması altında, hayatta kalanları aramaya devam etmek yerine Halkbank banka şubelerinin ve İş Bankası’nın kasalarını güvence altına aldı. Bölge sakinleri, insan hayatı yerine değerli eşyalara öncelik verilmesini anlayamayıp çaresizliklerini yüksek sesle dile getirdiler:

Devlete olan güven sarsıldı

Türk devletinin en çok ihtiyaç duyulduğu anda orada olmadığı birçok çevrede dile getirilen bir suçlama. AFAD hazırlıksızdı, etkili ve hızlı yardım sağlayamadı. Birçok kişi devlet yardımına güvenmediği için müzisyen Haluk Levent tarafından kurulan AHBAP (“Anadolu Halk ve Barış Platformu”, kısaltması “dost” anlamına geliyor) gibi yardım kuruluşlarına bağış yapmayı tercih ediyor.

1999 İzmit/Gölcük depreminden sonra deprem vergisi olarak adlandırılan özel ulaşım vergisi (Özel İletişim Vergisi) getirildi. Elde edilen gelirin binaları depreme karşı güvence altına almak için kullanılması gerekiyordu, ancak eski Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e göre para, diğer şeylerin yanı sıra genel olarak altyapı ve IMF borçlarını ödemek için kötüye kullanıldı. Bu vergiyle toplamda 88 milyar Türk lirasından fazla para toplandı ki bu da bugünkü kurla yaklaşık 4,7 milyar ABD doları ediyor. Ancak daha önceki döviz kurları dikkate alındığında bu rakam 37 milyar dolar civarındadır.

Yolsuzluk iddiaları yeniden gündeme geldi

AKP’ye bağlı 30’dan fazla iş insanının yolsuzluk suçlamasıyla tutuklandığı 2013 yolsuzluk skandalı, dönemin Başbakanı Erdoğan ile inşaat sektörü arasındaki yakın ilişkiyi ortaya çıkarmıştı. Soruşturma sırasında oğulları tutuklanan dört bakan istifa etmek zorunda kaldı.

Baskınlar sırasında Erdoğan, yayınlanan bir telefon görüşmesinde oğlu Bilal’e evlerindeki 30 milyon avroluk nakit paranın ortadan kaldırması talimatını verdi. Erdoğan daha sonra telefon görüşmesinin sahte olduğunu açıkladı.

Bina yönetmeliklerinin sistematik olarak atlatılması

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2019 yılında Kahramanmaraş’ta çıkarılan imar affı yasasını övdüğü bir video viral oldu. 2018 yılında, cumhurbaşkanlığı seçimlerinden beş hafta önce çıkarılan bu af yasası, kaçak olarak inşa edilen veya yönetmeliklere uygun olmayan toplam yedi milyon kadar konuta geriye dönük ruhsat verdi. Eleştirmenler bu nedenle AKP’yi müteahhitlerle yolsuzluk yapmakla suçladı, bu da inşaat yönetmeliklerinin sistematik olarak göz ardı edilmesine yol açtı ve depremlerde on binlerce kişinin ölümüne sebebiyet verdi.

Erdoğan 1994 yılında beklenmedik bir şekilde İstanbul Belediye Başkanı seçildi. Seçim kampanyası sırasında kaçak olarak inşa edilmiş bir evde yaşamakla suçlandı. Erdoğan bu suçlamayı şükranla karşıladı ve İstanbul’daki milyonlarca kişi gibi kendisinin de kaçak bir evde oturduğunu, çünkü iktidardakilerin bu sorunla yeterince ilgilenmediğini söyledi. O dönemde seçmenler tarafından düzen karşıtı olarak algılanan bu tavrı için kendisine teşekkür edildi.

2023 deprem felaketinden ve inşaatlardaki bariz kusurlardan sonra, AKP şimdi “Beşli Çete” etrafında serbest ekonomi imajına karşı koymak için elinden geleni yapıyor. Aralarında ülkeyi terk etme girişiminde bulunan çok sayıda müteahhit kameralar önünde tutuklandı. Ancak AKP’nin bu söylemi kontrol edip edemeyeceği, halkın öfkesi göz önünde bulundurulduğunda şüpheli.

Kapak Resmi: HASSAN AYADI / AFP / picturedesk.com

Gabriel Hartmann
Gabriel Hartmann
Reporter für türkisch-österreichische Gschichten. Beobachtet die Entwicklungen und den Wahlkampf in der Türkei. Dil kılıçtan keskindir.
LESEN SIE AUCH

Liebe Forumsteilnehmer,

Bitte bleiben Sie anderen Teilnehmern gegenüber höflich und posten Sie nur Relevantes zum Thema.

Ihre Kommentare können sonst entfernt werden.

Jetzt: Polizeiäffäre "Pilnacek"

Denn: ZackZack bist auch DU!